“Güney Azerbaycan Milli Hareketinin tek amacı vardır, o da Güney Azerbaycanın milli devlitini yeniden qurmaqdır.”
Devlet kurmak insanlığın en büyük başarısı, Türk töre ve geleneklerinin temelidir. Devlet, bir yurt ve vatanda yaşayan insanların en üst yönetim aracıdır. Bir toplumu birleştirip, millet yapan sözleşme ve mekanizmanın adıdır. Devlet, belirli bir vatanda, milletin siyasi birliğinden doğan hukuki bir varlıktır, yani milletin iradesinin tecellisidir. Toplumu temsil eden bir devlet varsa insanlar biz olur, yani millet olur. Yoksa birbirinden ayrı kalıp, başka milletlerin ayakları altında yok olur. Milli devlet olmazsa, milli birlik de olmaz, milli birliği olmayan toplumun da faaliyet kabiliyeti olmaz.

Güney Azerbaycan Türklerinin, sosyal ve ekonomik alanlarda özgürlüğü ve gelişimi için, önce Güney Azerbaycan’ın kendisi özgür olup, milli devletini kurmalıdır. Mahkum milletin yetkisi hiçbir zaman kendinde olmaz. Onun kaderini hakim milletlerin temsilcileri belirler, onlar da, kendi milletlerinin çıkarlarını güder. Yani milli devleti olmayan bir halkın sosyal özgürlüğü, demokrasiye ulaşması ve ekonomik gelişimi mümkün değildir. Biz devletsiz kaldığımız son yüz yılda, yaşadığımız büyük felaketler, dertler, hakaretler ve adaletsizliklerin, devletsizlikten başımıza geldiğini anlayıp, dersimizi aldık. Ve biliyoruz ki, bir milletin özgürlüğünü koruyabilecek tek güç, onun milli devletidir. Bu yüzden, bu felaketlerden kurtulup, müreffeh, özgür ve onurlu yaşamak için, bizi temsil eden ve bizi biz yapan bir milli devlet istiyoruz. Şüphesiz, vatanımız Azerbaycan için, milletimizin refahı ve mutluluğu için, hayatımız, namusumuz, şerefimiz, geleceğimiz ve inandığımız kutsallarımız için yani her şeyimiz için, bütün duygularımızla, uyanıklığımızla ve gücümüzle, Güney Azerbaycan milli devletini kurup-korumak için mücadele ediyoruz ve edeceğiz. Bunu da bir seçim olarak değil, insanlık görevimiz biliyoruz. Bu görevimizi yerine getirmek için, ilkeler ve stratejilerimizi dikkatle belirleyip, tek hedefimiz, yani milli devletimizi kurmak için mücadele etmeliyiz. Bizim için en büyük tehlike, hedefimizin çok yüksek olması ve onun için çırpınmak değil, hedefimizin çok düşük ve küçük çıkarlar olmasıdır. İçimizde büyük hedef yoksa, dünyanın bize verebileceği hiçbir şey yoktur. Büyük hedefimiz olsa ve ona ısrar edip onun için mücadele etsek, imkansızlar mümkün, mümkünler ihtimal ve ihtimaller kesin olacaktır.