Ahlak, bir toplumda iyiyi-kötüyü, doğru-yanlışı ve uygun-uygunsuzu birbirinden ayıran değerler ve etiklerdir. Ahlak, vicdanımızdan kaynaklanan ve toplumun, adet, gelenek ve inançlarına girmiş, dayanışma ruhudur. Ahlak herkesin yaptığı şeyler değil, herkesin yapması gereken şeylerdir. Ahlak, milletleri çöküşten kurtarıp, koruyan doğal bir kurtarıcıdır. Ahlak ve erdem, kararlarımız ve eylemlerimizin rehberi, doğru yönetimin temeli, iyilikleri elde etmenin gücü ve milli ruhun süsüdür. Ahlakçılık, kendi halkına sorumluluk hissi duyup, yapılacak doğru ile, yapılmaya hakkın olanlar arasındaki farkı bilmektir. Yani kişisel menfaatler peşinde koşmak yerine, milletimizin ve milli hareketin çıkarlarına adanmaktır.
Başarı, ahlaktan sonra gelir. Milli hareketimiz, içten gelen bir sevgi, edep ve olgun akıl ile yönetilmezse, çöküp yok olur. Milli hareketimizin ilerlemesi, yalnız büyük eylemler ve organizasyonların kurulmasına bağlı değil, milli aktivistlerimizin ahlaki değerlerine de bağlıdır. Çünkü bir hareketin değeri, onu savunan insanların değeri kadar olur. Büyük davalar, kişilikli ve ahlaklı insanların omuzlarında zafere ulaşır. Güney Azerbaycan milli hareketi, yanlış ve uygunsuz davranışlardan uzak duran, ahlaklı ve etik insanların hareketidir. Ahlak ve siyasi etik, aynı zamanda bir liderlik meselesidir. Doğru lider, ahlak ve siyasi etik örneği olur ve toplumun temel yapısı ve değerlerinin zayıflamasına sebep olmaz ve başkalarının da zayıflatmasına izin vermez. Yalnız kendi doğru bildiği ahlaki değerlerle değil, yaygın şekilde halkımız tarafından kabul edilen ahlaki değerlere de dikkat edip onları siyasi güce çevirir.
Her milli aktivist, yeni bir hayat ve büyük idealler için mücadele eden, topluma yön vermeye çalışan, insanların bakışlarını, davranışlarını ve tepkilerini şekillendirmeye çalışan, ilkeli ve inançlı bir insandır. Davasını anlayan, davasına inanan, davasını kendi hayatında yaşayan ve gücü yettiği kadar, davasını başkalarına anlatan, ilke ve eylem sahibi olan, ahlaklı bir insandır. Güney Azerbaycan milli aktivisti, insanların hayatına etki eden her faaliyetinde, ahlak çerçevesinde olmalıdır ve genel ahlak, siyasi etik ve sorumluluk ahlakı çerçevesinde faaliyet göstermelidir. Burada söz konusu, ahlak örneği olmak değil, milli hareketimizi sorgu altına alacak davranışlardan ve milletimizin inanç ve yaşam tarzına hakaret ve saygısızlıktan uzak durmayı kastediyoruz. Çünkü her milli aktivist, Güney Azerbaycan ve Türklüğün bir bayrağıdır, bayrağımızın lekelenmesine izin vermemelidir. Siyasi etik olarak görevlerin adil ve tarafsız paylaşımını sağlayıp, kendi görevlerine de sadakatli ve tutarlı şekilde uymalıdır. Onunla farklı düşünen milli aktivistlere ve organizasyonlara küçültücü sözler söylememeli ve iftira atmamalıdır. Başkasını eleştirmeden önce kendine bakmalıdır. Yaptığı işlerin ve sonuçlarının sorumluluğunu kabul etmelidir. Egodan, kibirden ve hırstan uzak durmalıdır. Bunu bilmelidir ki, ne kadar çalışkan ve milli hareketimize faydalı ve önemli biri olsa da, hırsları, ideallerinin önüne geçerse, ister istemez, ya çevresi dağılır, ya da milli faaliyetten geri çekilmek zorunda kalır. İşte milli hareketimiz de, asıl o zaman zarar görür.
Siyasi faaliyetlerin büyük felaket ve dertlere sebep olma ihtimali yüksektir. Faaliyet ve eylemlerimizin, istemeyerek olsa da, sebep olduğu yanlışlıklar ve dertlerin sorumluluğundan kaçma hakkımız yoktur. Hedefimizin büyüklüğü ve niyetimizin iyi olması, bize onların ne pahasına olursa olsun yapma hakkını vermez. Bunun adı sorumluluk ahlakıdır. Güçlenmeye çalışırken özümüzü, etiklerimizi ve adalet duygularımızı ayaklar altına almamalıyız. Ahlak kişisel bir disiplindir, başkalarını ya da organizasyonumuzu kendi disiplinsizliğimizden ve yanlışlarımızdan sorumlu tutmamalıyız.